Anime Severlerin Mutlaka İzlemesi Gereken Muhteşem Anime Filmleri


Eğer anime dünyasına bir kez adım atarsanız bir daha oradan çıkmanız mümkün değildir. Logar kapağı gibi basit metal parçalarını bile sanat eserine dönüştüren Japonların animelerde yarattığı evrenler ve hikayelerle bizi büyülemesi pek de şaşılacak şey değildir bana kalırsa. Bugünkü yazımızın konusunu da herkesin ama herkesin izlemesi gerektiğini düşündüğüm anime filmleri oluşturuyor. Hazırsanız hadi başlayalım!

Prenses Kaguya Masalı (Kaguyahime No Monogatari)


Stüdyo Ghibli'nin direklerinden, Miyazaki'nin hakettiği değeri görülmeyen ortağı usta İsao Takahata'nın yönetmenliğini yaptığı son anime filmi Kaguyahime.
Film çocukları olmayan bir bambu kesici ve karısının ormanda bir bambu içinde buldukları, mucizeleri de beraberinde getiren bebeğin hikayesini anlatıyor. Japon edebiyatındaki bir masaldan alıyormuş konusunu.


Çizimlerinden tutun renklerine, müziklerine kadar bu masalın büyüsüne izleyiciyi de çekiyor film.İki saati geçen süresine rağmen sıkmıyor, ne zaman bittiğini anlamıyorsunuz bile.
Film, sahip olduğumuz hayatı yaşamak için tek bir şansımız olduğunu söylüyor bize. Finalinde de bol bol ağlatıyor. Bir Hotaru Na Haka değil elbette ama bu filmde bolca dram barındırıyor.

Kimi No Wa (Senin Adın)

Romantik/shojuo severlerin listelerinde en tepede yer alan bu filmi her sahnesi alıp duvar kağıdı yapmak isteyeceğiniz kadar cezbedici. Gerek konusu gerekse görselliği sayesinde dünya çapında etki yaratmış ve büyük hayran kitleleri kazanmış bir anime. Benim ayılıp bayıldığım kısım ise kesinlikle işin müzik kısmı!


Hadi gelin animenin konusuna bakalım.
Yemyeşil ve küçük bir kasabada yaşayan ve hayatından hiç memnun olmayan, keşke erkek olsam diyerek ortalıkta dolaşan Mitsuha'nın  hayali bir gün Tokyo'ya gitmektir. Taki ise Japonya'da yaşayan, okulda, işte ve arkadaşlarıyla vakit geçiren sıradan bir liselidir. Bir sabah bu ikili birbirlerinin bedenlerinde uyanır ve sonrasında düzensiz bir biçimde bu devam eder, ta ki İtomori'de büyük bir felaket gerçekleşene kadar...

 Bence senaryo abartıldığı kadar muhteşem değil ama kimilerinin kırmızı çizgisi bu anime laf ettirmiyorlar o yüzden susuyorum. İzlemesi keyifli bir film.Sabahları birbirlerinin bedeninde uyandıklarını fark ettiklerinde verdikleri tepkiler için bile izlenir.

Sen to Chihiro no Kamikakushi (Spirited Away - Ruhların Kaçışı)


Anime sektörünün sinema dünyasında bir saygınlığı varsa bunun nedeni bu anime bana kalırsa. Oscar'a aday olan ve ilk Oscar alan animedir kendisi. Hayao Miyazaki'nin yönetmenliğini yaptığı bu animede yeni bir kasabaya taşınan Chihiro ve ailesi, yeni evlerine giderken kaybolup kendileri ruhların ve sihirli varlıkların bölgesinde bulurlar. Başlangıçta kimsenin olmadığı dükkanlardan oluşan sokaklarda dolaşan aile yemek kokularının geldiği bir dükkana girip ortada duran yemeklerden yemeye başlar. Chihiro ise anne babasına sürekli gitmek istediğini, yemekleri yememeleri gerektiğini söyler ancak onu dinleyen olmaz. Karanlığın çökmesiyle tüm dükkanların ışıkları yanmaya başlar, Ruhlar ortaya çıkmaya başlamıştır ve Chihiro'nun anne babası şişman birer domuza dönüşmüştür. Bu kasabada Sen olarak sıkışıp kalan Chihiro'nun anne babasını kurtarma çabası ve başından geçenler anlatılıyor.


Filmdeki pek çok karakter ikonik hale gelmiştir. Her bir karakteri kendi içinde çok özel ve hayran olunası olan bu filmde benim favaoi karakterim elbette HAKU! Bu güne kadar aşık olduğunuz tüm iki boyutlu karakterleri unutun!. Haku hayallerimizdeki beyaz atlı prens resmen. Azcık çilekeş bir prens orası ayrı :)


Çok uzattım, o yüzden izlemediyseniz gidin izleyin. İzlediyseniz bir daha izleyin, etrafınızda izlemeyenler varsa onlara da zorla izlettirin. 

Koe No Katachi


İnstagramda bir gönderinin altında o kadar övülmüştü ki dayanamayıp hemen o gün izledim. Koe No Katachi, konusu oldukça farklı bir anime. Naoko Yamada'nın yönetmenliğini üstlendiği manga uyarlaması olan anime filminde işitme engelli bir kız ile bir zamanlar ona zorbalık yapmış bir çocuğun hikayesini anlatıyor.
!!Uyarı!! Ağır dram/depresyon ve bol bol gözyaşı içermektedir.

Wolf Children: Ame and Yuki


Wolf Children: Ame and Yuki, en sevdiğim anime filmlerinden birisi. Anime insana bütün duyguları hissetiriyor, hayatın kısa bir özetini sunuyor hatta. Fantastik bir teması var ama anlattıkları o kadar hayatın içinden o kadar gerçek ki! Pembe bir hayal sunmuyor anime bize. Sevdiği adamı kaybeden genç bir kadının yaşadığı zorlukları, diğerlerinden farklı olmanın hissettirdiklerini, mücadeleyi, hüznü, kendi yolunu bulmayı yani hayatın içindeki her bir duyguyu hissettirmeyi başarabilen bir anime. İzleyen herkesin seveceğinden o kadar eminim ki. Çünkü anlatılan kurt çocukların hikayesi ama biz kendi hayatımızdan bir şeyler de görebiliyoruz aynı anda.
Böyle soğuk bir kış gününde battaniyenize sıkıca sarılıp izlemeniz gereken bir film. 

Perfect Blue 


Perfect Blue +18 olarak nitelendirilebilecek, psikoloji/gerilim türünde 1998 yılına ait, izlediğinizde hafiften ürktüğünüz bir anime. Hadi gelin biraz konusuna bakalım.
Mima (menma), kız pop grubunun üyesidir ancak şarkıcılıktan ziyade oyunculuk üzerine yoğulaşmak istediğini düşünerek (ya da bu yöndeki beklentiler sonucu) gruptan ayrılır. Sonrasında bir dizide dizide ufak tefek rolleri olan bir karakteri canlandırmaya başlar. Ama dizinin bölümleri ilerledikçe Mima adeta canlandırdığı karakterin kimliğine bürünür; yaşananlar dizinin bir sahnesi mi Mima'nın hayatı mı yoksa rüya mı ayırt edilemez hale gelir. Bunun yanında yaptığı her şeyi gören, düşündüğü her şeyi bilen, kendisinin bile yüzleşemediği şeyleri söyleyebilen sapık bir takipçisi de vardır. Zaman geçtikçe Mima'nın hem akıl hem ruh sağlığı bozulmaya başlar...

.
Final ise bu güne kadar gördüğüm en güzel finallerden birisi, karman çorban olmuş yeşil ekran vermiş bir şekilde kalakalıyorsunuz. Mükemmel bir film!
 Aynı senaryonun filmi yapılsa bu kadar etkilemez izleyiciyi, eminim ki. (Black Swan filminin bu animeden uyarlandığından bahsediliyor, onu izlemediğim için daha doğrusu daha başından sıkılıp kapattığım için bir değerlendirme yapamıyorum.) Film o kadar iyi ki karakterin kaybolduğu hayal-gerçek karmaşasına izleyici de giriyor. Karakterin o hastalıklı, paranoyak ruh haline izleyici de kapılıyor. Bir animenin insanın dengelerini bu kadar sarsabiliyor olması muazzam. Eğer psikolojik filmler izlemeyi seviyorsanız kesinlikle izlenecekler listenizin en başına almalısınız. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Keşfedenler İçin İzlenmesi Gereken 5 BL (BoysLove) Dizi Önerisi

Boyslove (BL) Nedir? Yan Etkileri Nelerdir?

İngilizce Altyazılı Dizi ve Film İzleyebileceğiniz Siteler (2020)